5 milyon öğrenciye ücretsiz yemek için çalışmalar başladı
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Sadri Şensoy, '2023 yılı 6 Şubattan itibaren 5 milyon öğrenciye ücretsiz yemek vermek için bakanlığımızın tüm birimleri çalışmaya başladı. Önceliğimiz okul öncesi olacak ve okul öncesindeki tüm öğrencilerimiz bundan böyle ücretsiz yemekten faydalanacak' dedi.
Bakan Yardımcısı Sadri Şensoy, “Milli Eğitim Bakanımız 2022 hedefinde 3 bin yeni anaokulu 40 bin yeni anasınıfı oluşturacağını söylemişti.
Bu hedefi ikiye katladık ve 6 bin 4 anaokulu oluşturmuş olduk. 2021 yılında yüzde 65 olan okul öncesi 5 yaştaki okullaşma oranı bugün itibariyle yüzde 99'a çıkmıştır.
2023'te bu hedefimizi yüzde 100'lere çıkarmak istiyoruz. Orta öğretimdeki okullaşma oranı da yüzde 97'ye çıktı. Böylece Türkiye Cumhuriyeti tarihinde tüm kademelerde okullaşma oranı yüzde 95'in üzerine çıktı.
2021'in Aralık ayında 159 bin olan çırak-kalfa sayısı bugün 1 milyon 200 binin üzerine çıkmıştır. Türkiye'de ‘aradığım elemanı bulamıyorum' retoriği kalmıştır. Öğrencilerimize 160 milyon yardımcı kaynağı okullar açıldığında çocuklarımıza ulaştırdık. Ücretsiz dağıttığımız ders kitabı 153 milyondu, bunu 160 milyon yardımcı kaynakla destekledik.
ÖNCELİĞİMİZ OKUL ÖNCESİ ÖĞRENCİLER OLACAK
Önümüzdeki yıl hedefimiz 200 milyon yardımcı kaynaktır. 2023 yılı 6 Şubattan itibaren 5 milyon öğrenciye ücretsiz yemek vermek için bakanlığımızın tüm birimleri çalışmaya başladı. Önceliğimiz okul öncesi olacak ve okul öncesindeki tüm öğrencilerimiz bundan böyle ücretsiz yemekten faydalanacak” dedi.
"ÖĞRETMENE ŞİDDETİ ÖNLEYİCİ TEDBİRLER KANUNDA YER ALMALI"
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “İçinde eksikler olsa da Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun çıkarılması, mesleğimiz ve meslektaşlarımız namına olumlu bir adımdır. Gün geçmiyor ki biz öğretmenlerimizin darp edildiği, fiziksel ya da sözlü hakarete maruz kaldığı haberlerini görmeyelim. Öğretmen her önüne gelenin şamar atabileceği bir meslek değildir. Öğretmene yönelik şiddeti önleyici tedbirlerin yasal zeminde bu kanunda kendini bulması lazım.
Öğretmenin itibarını korumadan, öğretmenin saygınlığını artırmadan bizim istediğimiz hedeflere ulaşmamız mümkün değildir. Öğretmene şiddet meselesinin bu toplumun gündeminden çıkması lazım. Zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan öğretmenlerimize bir brüt asgari ücret ile iki brüt asgari ücret arasında zorunlu hizmet tazminatı uygulayalım diyoruz. Yönetici atama sistemi de Öğretmenlik Meslek Kanunu ile yasal hale getirilmelidir. Türk Eğitim-Sen olarak ayrıca, sınav ile kariyer belirlenmesine karşıyız” dedi.