Konya ilçe isimlerini nereden almış?
Konya'nın ilçeleri isimlerini nereden alıyor? Tabi ki herkes oturduğu, doğduğu ilçenin adını nereden aldığını merak eder. Bakalım Konya'da isimler nasıl nasıl oluşmuş detaylarıyla haberimizde...
Arapların Kuniya dedikleri şehrimiz, selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde bir daha değişmeyerek günümüze kadar gelen ismine kavuşmuştur
Konya'nın Meram ilçesi, adını "cennetten bir köşe kadar güzel" olan mesire yeri Meram'dan almıştır.
Konya'nın Ahırlı ilçesi, adını Selçuklular döneminde bölgede yaşayan Ahu Bey'den aldığı söyleniyor. Ahurlu ismi zamanla Ahırlı'ya dönüşmüş. Diğer bir söylentiye göre Selçuklular döneminde Bozkır’ı ilk fetheden Bozkır Bey’ in at bakıcısının bu bölgede yerleştiği ve Ahırlı adını buradan almış.
Konya'nın Akören ilçesi, gür ormanlarla kaplı ve çok miktarda av hayvanlarının olması nedeni ile “Avvuran” veya “Avveren” daha sonları da “Avren” olarak biliniyordu. Daha sonra çevresindeki yedi viraneden gelen halkın bugünkü yerleşim yerinde toplanması ile “Akviran” olarak değişti. 1961 yılında ise çıkarılan kanunla ilçenin adı “Akören” olarak adı resmen tescillendi.
Konya'nın Akşehir ilçesinin adı Etiler zamanında Thymbrion’du. Helenistik dönemde Phrygia tiranı Philomelos tarafından kuruldu. “Krallar Yolu” buradan geçmekteydi. İlçemiz roma döneminde Philomelium (Bal Sevenler) adını aldı. Müslüman Araplar birçok kez yağmaladıkları kente Belde-i Beyza (Beyaz Şehir) adını verdiler. Malazgirt Savaşı’nın ardından başlayan Anadolu’ nun türkleşmesi sonucunda ise Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından alınan ilçemiz bundan sonra adı ve kaderi değişti.
Konya'nın Altınekin ilçesi, adını suyu bol anlamına gelen Zıvarık’tan almıştır. Hitit ve Frigya medeniyetlerine de ev sahipliği yapan ilçe 'güneşte altın gibi parlayan başakları' dolayısıyla 'Altınekin' ismini almıştır.
Konya'nın Beyşehir ilçesi, adını ilçe beyliğinin merkezi olmasından almıştır, beyin şehri olarak bilinir. Bundan dolayıda Beyşehir beylerşehri adı verilmiştir.
Eskiden Bozkır'a Siristat deniliyordu. Kelimenin gerçek söylenişi bilinmemekle beraber, ilçe çevresindeki kurşun madenlerini işletmekte olan ustalara baş usta anlamına gelen “Ser-Üstat” denildiği için, bu kelimeden geldiği sanılmaktadır. Selçuklular zamanında Bozkır İlçesini fetheden Bozkır Bey’den İlçenin Bozkır ismini aldığı bilinmektedir. Bozkır Bey’in hayatı hakkında elimizde hiçbir bilgi yoktur.
Konya'nın Cihanbeyli ilçesine esikden Esbikeşan derlerdi. Daha sonraları “İnevi” adını almış ve uzun yıllar İnevi adını kullanmışlardır. Zamanın birinde Böğrüdelik Köyüne Cambegli Aşireti yerleşir. Böğrüdelik 1928 yılında ilçe merkezi olur. Cihanbeyli de “Mürseli Efendi” Nahiyesi adını alarak bu ilçeye bağlanır. 1929 yılında Böğrüdelik’ten ilçelik kaldırılır, Mürseli Efendi Bucağı ilçe olur. Böğrüdelik’te bulunan Cambeyli Aşiretinin adına uygun olarak Mürseli Efendi adı Cihanbeyli’ye dönüştürülür.
Konya'nın Çeltik ilçesi, adını çok fazla pirinç ekimi yapıldığı için almış. Daha sonra sivrisineğin artmasından dolayı pirinç ekiminden vazgeçilmiş. Çeltik'in geçmişi Karaman Eyaletine bağlı Akça şehrine dayanmaktadır.
Rivayetlere göre Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim, Mısır Seferi'ne giderken Çumra üzerinden geçmiş. O zamanlar bölge bataklık halindeymiş. Yavuz, askerlerine paçalarınızı çemreleyin emrini vermiş. Çemre kelimesi zamanla değişerek Çumra olmuş.
Konya'nın Derbent ilçesine eskiden Tatlarhisarı derlerdi. Şimdiki adını ise dağlar üzerinde bulunan geçitlerden almıştır. Osmanlı zamanında geçitlere Derbent derlermiş.
Konya'nın Derebucak ilçesine eskiden Kışlakçı derlermiş. Daha sonra ilçe Dereköy ve Derebucak olarak isimlendirilmiş. İsmin nerden geldiği henüz tam olarak bilinmiyor.
Konya'nın Doğanhisar ilçesi, M.Ö. 500 yıllarında Metyos (Meteos) adıyla kurulmuştur. Selçukluların batıya yayılışları sırasında 1100 yılında Doğanhisar Türk hakimiyetine geçmiştir. Şehrin adı Selçukluların arması olan doğan kuşuna izafeten “Doğankalesi” olarak değişmiştir. Daha sonra Doğanhisar adını almıştır.
Konya'nın Emirgazi ilçesi, adını 2 km. güney doğusundaki “Emrullah Gazi” Türbesinden almıştır.
Konya'nın Ereğli ilçesinin adı, Kibistra, Cybistra, Kybetra olarak anılan Ereğli ilçesinin kurulduğu yöreye zaman içinde Tuvana, Tihana, Tuvanuva isimleri de verilmiştir. Ereğli ismi Yunan mitolojisi kahramanlarından Herakles'ten alıyor. Herakles kelimesi zaman içinde Türkçe'nin ses yapısına uygun olarak; Herakle, İrakle, Eregle, Eregli, Eregliyye, Ereğli şeklini almış. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde ise I. Alaeddin Keykubad'ın Ereğli'den bir sefer dönüşü geçerken Akhüyük köyünde bulunan çamurun, yaralı askerlerinin yaralarına şifa olduğundan dolayı buraya Erkili (Ereğli) dediği için adını buradan aldığı yazılır.
Konya Güneysınır ilçesi, adını 1990 yılında Güneybağ ve Karasınır kasabaları ile Emirhan köyünün birleşmesinden aldı. Bu 2 kasaba ve bir köyün birleşmesiyle Güneysınır ilçe statüsü kazandı.
Konya'nın Hadim ilçesi, adını Hadimi Hazretleri'nden alıyor. İlçenin ismi, 2005 yılında Hadim olarak değiştirilmiş. Hadim, sözlük anlamı itibariyle hizmet eden, hizmet edici, yarayan ve yarar anlamlarına geliyor.
Konya'nın Halkapınar ilçesine eskiden Zanapa derlerdi. Zanapa adı 1962 yılından sonra Halkapınar olarak değiştirildi. Halkapınar, 1992'de ilçe konumuna geldi.
Konya'nın Ilgın ilçesi, adını kışın karda sadece bir gün boyunca açan bir çiçekten alıyor.
Konya'nın Kadınhanı ilçesi eskiden Pira adıyla anılmış ve uzun süre Doğu Roma İmparatorluğu tarafından yurt edinilmiştir. Selçuklular devrinde kazanılan ilçe, Selçuklu sarayına mensup olduğu sanılan, Mahmut kızı Raziye Hatun’un 1223 yılında yaptırmış olduğu kışlık han etrafında 1256 yılından itibaren oluşmaya başlamıştır. Hanın inşasında Romalılar’a ait resimli mezar taşları kullanılmış ancak bu taşların nereden toplanıp getirildiği anlaşılmamaktadır. İlçemiz adını bu handan almıştır. Saidili (Saideli) olan ilçenin adı 1935 yılında Kadınhanı olarak değiştirilmiş. İlçenin eski adının Saideli olmasının sebebi olarak pek çok kaynakta bu bölgenin savaşta üstün başarılar gösteren Sait Paşa’ya arpalık olarak verilmesi gösteriliyor.
Konya'nın Karapınar ilçesinde II. Selim’in eserleri görülünce buraya sultanlar şehri anlamına gelen “Sultaniye” ismi verilmiş. Cumhuriyet Dönemi’nde, 1934 yılında ilçenin ismi “Sultaniye”den “Karapınar” olarak değiştirilmiş.
Konya'nın Kulu ilçesinin 300 yıllık bir geçmişi vardır. 1780 yıllarında Kulupoğlu Mustafa isminde birisi Afyon dolaylarından gelerek Kulu’nun şimdiki bulunduğu yere yerleşmiştir. Aşiret beyinin isminin Kulupoğlu Mustafa (Kulu Beyi) olmasından ötürü ilçenin ismi kesinlik kazanmıştır.
Konya'nın Sarayönü ilçesinde bölge halkı Haçlı ordularından kurtulmak için inlere sığındı. Bölge halkı inlerin bulunduğu, bugünkü Yukarı Mahalle denilen yere göç ettiler. İşte bu yüzden kasabalarından göç edip inlere yerleşenler Sarayönü'nün kuruluşunda öncü oldu. Tolabası adı ile anılan bu inlerin o zamanlar hem sığınak hem de mesken olarak kullanıldığı tahmin ediliyor. Sarayönü ilçesinin ismi bu inlere bağlanır. Büyüklüğü, konforu ve kullanışlı olması bakımından saraya benzetilen bu inlerden dolayı buraya Sarayini denmiş. Bu isim zamanla "Sarayönü" olarak değiştirildi.
Seydişehir’in imarında Eşrefoğlu Mehmed Bey kendisine malzeme yardımında bulunur. Bu yardımlaşma neticesinde aralarında büyük bir dostluk oluşur. O zamanki adı “Süleymanşehir” olan Beyşehir’e ilk defa “Beyşehir” diyen Seyyid Harun Veli’dir. Eşrefoğlu Mehmed Bey de Seyyid Harun’un kurduğu yeni şehre 'Seyyid Şehri', Osmanlılar zamanında Medine-i Sani, yani 'İlahi Emirle Kurulan İkinci Şehir' adını alır. Daha sonra ilçeye Seydişehir ismi verilir.
Taşkent Köyünün adını zamanın en yaşlı kişisine sorarlar. Yaşlı kişide çalışkan Pirin adını önerir ve köyün adı Pirikondu olarak kabul edilir. Daha sonra bu isim Pirlerkondu olarak değişikliğe uğrar. Cumhuriyet'in ilanından sonra yapılan yenilikler yurt çapında devam ederken Pirlerkondu’yu Konya’ya bağlayan karayolu yapımı sırasında zamanın Konya Valisi İsmail İzzet Bey Pirlerkondu ismini değiştirerek 1934 yılında Taşkent ismini verdi.
İlçenin isminin Tuzlukçu olması konusunda çeşitli rivayetler vardır. Bir rivayete göre çevre ilçe ve köylerden tuz getirmek için tuz gölüne gidin kervanların konaklama yeri olduğu için bu yöreye Tuzlukçu adı verilmiştir. Bir diğer rivayete göre arazinin kıraç ve ağaçsız olması, esen sert rüzgarlardan da çok toz kalkmasının dolayı yöreye Tozlukçu denilmiştir. Zamanla Tozlukçu ismi değişime uğrayarak Tuzlukçu şekline dönüşmüştür.
Türkiye'nin ve Konya'nın en küçük ilçesi olan Yalıhüyük, ismini ilçede bulunan hüyükten aldı.
Yunak adının kaynağı ile ilgili çeşitli görüşler vardır. Bunlardan birisi Karataş deresinde çamaşır ve hayvanlarını yıkayanların isteklerini anlattıkları “Yunak (Yıkanalım)” kelimesidir. İkinci görüşe göre Turgutlular koyun ve kuzularını Karataş deresinde yıkamışlar ve temizlenen hayvanlara bakarak “Yünü Ak” demişlerdir. Bu değiş zamanla “Yunak” biçimine dönüşmüştür.
Konya'nın Selçuklu ilçesi, adını Konya'yı başkent yapan Selçuklu Hanedanından aldı. Süleyman Şah 1076 yılında Konya'yı Anadolu Selçukluları'nın başkenti yapmış, bilahare başkent 1080 yılında İznik'e nakledilmiştir. İlk haçlı seferi sırasında İznik şehri tekrar Bizans'ın eline geçmiş, sultan I. Kılıçarslan da 1097 tarihinde başşehri tekrar Konya'ya taşımıştır.