BİK Genel Müdürü Erkılınç, Konya'da basın çalışanlarıyla bir araya geldi!
Konya'daki basın çalışanları için 'İstatistik Okuryazarlığı ve Haberciliği' eğitim programı düzenlendi. Düzenlenen programın sertifika törenine katılan BİK Genel Müdürü Cavit Erkılınç, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Basın İlan Kurumu (BİK) ile Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) arasında imzalanan iş birliği protokolü çerçevesinde Konya’daki basın çalışanları için ‘İstatistik Okuryazarlığı ve Haberciliği’ eğitim programı düzenlendi. Düzenlen programın sertifika törenine katılan BİK Genel Müdürü Cavit Erkılınç, iki kurum arasındaki önemli iş birliğiyle çoğunluğu genç ve mesleki anlamda yolun başında denilebilecek 33 muhabir ve editörün eğitim aldığını söyledi.
“YARIM HEKİM CANDAN, YARIM HOCA DİNDEN EDER”
BİK Genel Müdürü Cavit Erkılınç’ın söylemleri şu yönde: “Dünyanın her yerinde stratejik önemi bulunan basın mecralarında, ‘yarım hekim candan, yarım hoca dinden eder’ atasözünü teyit edecek şekilde görevlerini eksik yapan ‘yarım gazetecilerin’ ve ürettikleri yanlış haberlerin nelere mâl olabileceğine gelin hep birlikte kafa yoralım.
Ekonomi gazetecisi olacaksanız veya kendinizi bu alanda geliştirecekseniz istatistik verilerine nereden ulaşılacağını, nasıl okunacağını ve okur yani halk için neyin önemli olduğunu mutlaka bilmek zorundasınız. Araştırmacı veya soruşturmacı bir gazetecinin de ortalama istatistik okuması yapabilecek mesleki seviyeye erişmesi gerekmektedir.
İstatistik sayesinde iki üç sayfada anlatacağınız konuları bir tabloda anlatmak mümkün olduğu gibi sayısal bilgiyle desteklenen içerikler düz metinlere göre çok daha kolay ve anlaşılır hale gelmektedir.
Bu bağlamda verilen eğitimi son derece kıymetli buluyor, yerelde haber konusu bulmakta güçlük çeken ve yaptıkları haberlerin etkisini artırmak isteyen gazetecilerimiz için önemli fırsatlar sunduğuna inanıyorum”
“HAKLARINIZA EN AZ BİZLER KADAR SAHİP ÇIKIN”
“Bugün 10 binin üzerinde fikir işçisi mevzuatımızdaki şartlar gereğince istihdam ediliyor. Yayınlara verilen ekonomik destek sektörün bir anlamda ayakta durmasına katkı sunarken dolaylı olarak 40 bine yakın insanımız bu alanda kazandığı helal lokmayı evlerine götürüyor. Bundan dolayıdır ki mevzuatımızda yer alan asgari kadro şartını, basın kuruluşlarımızı zorlayan yasal bir düzenlemeden ziyade istihdamın güvencesi olarak görüyoruz.
Bu düzenlemeler olmasa 2 kişi ile gazete çıkarmaya çalışanlar bile olacağından eminim. Çalışanların maaş ödemelerini ve sigortalarını benzer şekilde garanti altına almazsak sektörün yaşadığı sorunlara yenilerini de eklemiş oluruz. Sizler de bizim kadar haklarınıza sahip çıkmak zorundasınız.
Devlet, asgari ücreti tespit ederek, belirlediği miktarın altında maaş verilemeyeceğini söylüyor. Hala personelinin banka kartını cebinde taşıyan, bankaya yatırdığı üç kuruş paranın bir kısmını geri alıp maaşı eksik ödeyenler var.
Gece gündüz koşturduğu çalışanına hakkı olan izinleri kullandırtmayanlar var. Rica ediyorum, haklarınıza en az bizler kadar sizler de sahip çıkın. Daha önce söylediğim gibi belgeli, ispatlı olmak koşuluyla bizlere ihbarda bulunun, biz de sizlerle beraber hakkınızı arayalım.”