Bolu’daki Otel Faciası: İhmalin Bedeli
Bolu’da yaşanan ve hepimizin yüreğini sızlatan otel faciası, yalnızca bir trajedi değil, aynı zamanda tedbirsizliğin ve denetimsizliğin bir kez daha gözler önüne serilmesidir. Bu tür olayların ardından ne yazık ki alışık olduğumuz bir tabloyla karşılaşıyoruz: ihmaller, eksik denetimler ve göz göre göre gelen bir felaket.
Tedbir Almak Bu Kadar mı Zor?
Bir otel, yalnızca konfor sunmakla yükümlü değildir. En temel görevlerinden biri, misafirlerinin güvenliğini sağlamaktır. Ancak bu faciaya baktığımızda, yangın merdivenlerinin kullanılamaz durumda olması, yangın alarm sistemlerinin yetersizliği gibi ciddi eksiklikler görüyoruz. Bu kadar basit önlemleri bile almadığınızda, insanların hayatlarını riske atmış olursunuz. Maalesef bu, yalnızca Bolu’daki otel için değil, pek çok işletme için geçerli bir durum.
Denetim Nerede?
Bu tür olayların ardından en çok sorulan sorulardan biri de “Kim denetliyordu?” oluyor. Otellerin ve turistik tesislerin belli aralıklarla denetlenmesi gerekirken, bu süreçlerin ne kadar titizlikle yapıldığı tartışmaya açık. Kağıt üzerinde tam görünen evrakların arkasında, pratikte uygulanmayan güvenlik önlemleri yatıyor olabilir. Denetim sadece kontrol listelerini doldurmak değil, gerçek riskleri ortadan kaldırmaktır.
Bir Felaket Daha Yaşanmadan Uyanalım
Bu facianın ardından sorumlular cezalandırılmalı, evet. Ama daha da önemlisi, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için kalıcı adımlar atılmalıdır. Otel ve konaklama sektöründe standartlar sıkılaştırılmalı, işletmelerdeki eksikliklere göz yumulmamalıdır. Eğitimden denetim mekanizmalarına kadar her aşama yeniden düzenlenmelidir.
Unutulmamalıdır ki can kayıpları sadece bireylerin değil, toplumun ortak vicdanında derin yaralar açar. Bir sonraki felaketin haberini almadan önce, Bolu’daki olaydan ders almalı ve harekete geçmeliyiz. Çünkü hiçbir kar ya da maliyet, insan hayatından daha değerli değildir.
Yarın yine haberlerde benzer bir olay duyduğumuzda, “Yine mi?” dememek için bugünden önlem almalıyız. Öyleyse, soralım: “Bir daha olmaması için ne yapıyoruz?”
