Ömer Mustafa Soyer

Cumhurbaşkanıma Selam Olsun

Ömer Mustafa Soyer

Dün Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcıları ile İdari Yargı Hakimleri Kura Töreni’nde, Özlem Zengin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaptığı jest dikkatlerden kaçmadı.

Kura sırasında dikkat çeken bir an yaşandı. AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, "Kurada hemen göremeyeceğiz ama benim yeğenim de var. Arif Dağhan'ı da telaffuz etmek istiyorum. Benim yeğenim hiç olmazsa size bir selam versin" dedi. Bu an uzun bir zamandır ülkenin vicdanı ve adalet arama yeri haline gelen sosyal medyada yankı uyandırdı. Orada bütün adayların eşit olması gerekiyor en azından öyle görünmesi gerekiyor. Sizi bilmem ama benim yeğenim orada olsa adını ben bilerek gizlemeye çalışırım. Yeğenimde bundan rahatsız olur düşünsenize çalışmış, emek vermiş birazdan belki emeklerinin karşılığını alarak atanacak ve şerefli bir hakim olacak ama nasıl biliniyor, Mustafa Soyer’in yeğeni kim ister bunu?

En önemli sorun halkın büyük bir kesimi bundan rahatsız olmuyor. Sokağa çıksak, “Atamalara güveniyor musunuz? Liyakat var mı?” diye sorsak büyük bir kesim yok diyecek torpilden dem vuracak. Yine çıkıp “İktidara yakın isimler atanıyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz?” diye sorsak bir çok kişi destekleyecektir. Alacağımız cevaplar az çok belli, “tabii ki iktidara yakın kişiler atanmalı olmalı. Solcular mı olsaydı? Teröristler mi olsaydı?" diyecekler. Yanlış anlamayın karşı mahallede de durumlar çok farklı değil.

Özlem Zengin’in yeğeni Arif Dağhan Konya Hakimliğine atanmış, kendisine ve şehrimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Yazmama sebep oldu ama kendisinin de bu durumdan rahatsız olduğunu düşünüyorum. O yüzden yazdıklarımı kişiselleştirmeden bir ülke sorunu olarak okumanızı tavsiye ederim.

Liyakatin önemi anlaşılana kadar birçok kadronun altı boşaltıldı, Türkiye’nin geleceği bizden olsun da ne olursa olsun, uzayan kol bizden olsun mantığı olmamalı. Dürüst, çalışkan, kendini geliştirmiş insanların ülkesine hizmet edebildiği, şeffaflık ve hesap verilebilirlik anlayışının hakim olduğu bir düzen şart. Bunun için hala geç kalmış değiliz. Köklü reformlar, bağımsız yargı, ekonomik refah, ahlaki değerlerin güçlendirilmesi, toplumun bilinçlendirilmesi geleceğimiz için elzem.

Şu da bir gerçek ki Türkiye’de adaleti artık sosyal medya sağlıyor. Sosyal medyada oluşan tepkiler ile hak arayanlara yardımcı olunması, suçlunun bulunması, serbest bırakılan zanlının yeniden gözaltına alınması ve bazen de cezasız kalacak suçluların cezaya çarptırılmasının sağlanması Türkiye'de de son yıllarda yoğun şekilde yaşanan bir durum.

Bir usulsüzlük var demiyorum ama orada bütün adaylar eşit olmalı, her şey usulüne uygun olsa bile neden hamili kart yakınımdır tarzı bir yaklaşımla bu atamalara gölge düşürülür gerçekten anlamış değilim. 


Arkadaşlar, hazır mısınız? 

Daha güzel, daha mutlu, daha sevgi adil dolu bir dünya için, barış için, insanlık için batsın bu dünya!
 

Yazarın Diğer Yazıları