Bu yazımın temelini bir okurumdan gelen mail oluşturacak. Zaman zaman bazı mailler gelir, okurlarımız yaşadıkları sorunları anlatırlar. Biz de araştırma yaparız bir habere veya köşe yazısına konu ederiz. Gelen maili aynen aktarıyorum.
Mustafa bey selamlar
Ben her şeyden önce bir anneyim. Bir oğlum var, bazı iftiralarla babası oğlumun velayetini almak üzere dava açtı ve geçici velayeti aldı. Ankara Çankaya’da bir ilkokula kaydını aldırdı, bu süreçte oğlum hakkında bilgi alamadım. Çocuğumla görüşemedim. Dava süreci devam ediyor çok detaya girmek istemiyorum ama anneyim ben haliyle merak ediyorum. E-okuldan kaydının yapıldığı okul ve öğretmenini öğrendim okulu aradım. Hiçbir şekilde bilgi alamadım. Telefona çıkan herkes eğitimci hassasiyetinden bir haber ve beni dinlemekten aciz kişilerdi. Kimsenin anneyi merakta bırakmaya hakkı yok. Dava sürecini etkileyecek, mahkeme kararına aykırı bir bilgi istemiyorum. Sadece oğlum nasıl? Sınıfa uyum sağladı mı? Ödevlerini yapıyor mu? Arkadaşlarıyla sorunu var mı? Ne okul yönetiminden, ne de öğretmeninden bu sorulara cevap alamadım. Üstelik azarlandım, CİMER’e yazdım onu da çarpıttılar. Lütfen köşenizde yer verin bir anneyi kimsenin merakta bırakmaya hakkı yok. Şimdiden teşekkür ederim.
Gelen maili aynen aktardım, cevap yazdım biraz detay istedim CİMER’e yapılan başvuru ve cevabı istedim, yapılan başvuru ve cevabı aynen aktarıyorum size.
BAŞVURU;
Oğlum M**** Ankara / Çankaya **** İlkolunda eğitim görmektedir. Okulların açıldığı 09/09/2024 tarihinden beri oğlumla ilgili bilgi almaya çalışıyorum. Fakat hiçbir şekilde yardımcı olunmuyor. Babası ile yaşadığımız bir sorundan dolayı şuanda oğlumun geçici velayeti babada konu ile ilgili dava halen devam etmekte. Oğlumla ilgili sadece okula adapte olabildi mi? Arkadaşlarıyla arası nasıl? Sorun yaşıyor mu? Sorun yaşıyorsa ben nasıl yardımcı olabilirim? Gibi soruları yöneltmeme rağmen hiçbir şekilde cevap alamıyorum. Bir anneyi merakta bırakmaya kimsenin hakkı olmadığını düşünüyorum. 0312 **** numaralı telefona ulaşmak zaten çok zor, bir şekilde ulaşabildiğimde de kesinlikle yardımcı olmuyorlar. **** ve **** ile görüştüm durumu izah ettim ama hiçbir şekilde bilgi vermediler. Oğlumun öğretmeni ile görüştürmediler dediğim gibi çok kişisel bilgilere erişmeye çalışmıyorum. Sadece oğlumun iyi olup olmadığını öğrenmeye çalışıyorum ama karşılaştığım tavır asla bir eğitimciye yakışmayan bir tavır konuyla ilgili şikayetçiyim kimse bir anneyi merakta bırakamaz.
CEVAP;
Sayın Başvuru Sahibi;
Başvurunuz hakkında İlgili Okul Müdürlüğü ile iletişime geçildi ve alınan bilgide;
"Başvuruda bahsi geçen öğrenci, 2024/2025 eğitim öğretim yılında okulumuza naklen kaydı yapılmıştır. Öğrencinin velayeti babasında olup kayıt işlemi de babasınca gerçekleştirilmiştir. Başvuru sahibi kişi okulumuzu değişik tarihlerde arayarak öğrenci hakkında annesi olması itibari ile telefonla bilgi istemiş olup kendisine öğrenciler hakkında telefonla bilgi verilmesinin mümkün olmadığı bilgisi verilmiştir. Ancak zor ulaştığını iddia ettiği okul telefonumuzdan her defasında nezaketle bu hukuki durum izah edilen başvuru sahibine mahkemenin belirlediği takvim doğrultusunda çocuğu ile görüşebileceği de hatırlatılmıştır." denilmektedir.
Bilgilerinize sunulur.
Bilgi alamadığını yazmış fakat idare, çocukla görüşmek istiyormuş gibi bir cevap vermiş, mahkemenin belirlediği takvim çocuklar ve ebeveynleri arasındaki ilişkiyi tesis eder, tüm muhataplar buna bağlı değildir.
Milli eğitimden bazı yetkililer ve öğretmen tanıdıkklarımla görüştüm, dayısı, dedesi okula gelse çocuğun durumunu sorsa bilgi veririz. Bir öğrenci hakkında bilgi verirken yasal temsilci mi? Yasal veli mi? Diye bakmayız dediler.
Yönetmeliğe baktım açıkçası net bir hüküm bulamadım, yazılı bir kural olmayınca da herkes kendine göre, kendi vicdanına, insanlığına, menfaatine göre hareket ediyor anladığım kadarıyla.
Bundan sonrasına konudan bağımsız tecrübelerime dayanarak devam etmek istiyorum, eskiden hastaneye gidecekler önce bir tanıdık bulurlardı. MHRS’ye geçilince bu durum bitti diyebilirim. Makineler bizden daha insan, sabah gün doğmadan oraya gelip bekleyen kişilerin hakkını umursamadan bir tanıdık aracığıyla öncelik elde edenler vardı. Belki hastanelerde bu durum son buldu lakin birçok kurumda hala devam ediyor. Tanıdığın varsa işler senin istediğin gibi oluveriyor. Anladığım kadarıyla bahsi geçen kişiler tanıdık ve birbirlerini kolluyorlar. Etik değerlere ne oldu?
Ekonomi, sağlık, eğitim, adalet vs sorunlarımızın yanında bizim en büyük sorunlarımızdan bir tanesi de standartlarımızın olmaması. Kamu standartlarımız yok, bu konuda sorumluluğu idareye yüklemek yanlış olur, toplum olarak her fırsatta bir imtiyaz beklentimiz var. Hastanede, adliyede, okulda, belediyede kısaca kamunun istifade edeceği tüm alanlarda hizmetlerin herkes için eşit ve aynı standartlarda işlemesi olmazsa olmaz.
Etik değerler olmazsa, standartlarımız olmazsa, düzen olmazsa, bazı dalkavuklar ellerindeki yetkiyi kendi menfaat ve çıkarları doğrultusunda kullanırsa toplumsal çürüme gerçekleşir.