Kurgusal bir dünyayı niteleyen Metaverse kavramı ilk kez Neal Stephenson'ın 1992 yılında yayımladığı bilimkurgu romanı Snow Crash'de ortaya çıkmıştır.
Metaverse, bilgisayarlar, android cihazlar, VR lensler ve çeşitli 3D kullanıcı ara yüzleri sayesinde içinde bulunulan zaman ve mekân boyutundan uzaklaşılarak, fiziksel olarak içinde bulunulan evrenin ötesine geçme potansiyeli olarak da tanımlanmaktadır.
Kullanıcılar, giyilebilir teknolojiler ve oluşturacakları sanal kişiliklerle (avatarlar) alışveriş yapabilir, konsere gidebilir, konferansa katılabilir, oyun oynayabilir, seyehat edebilir hatta iş toplantılarını üç boyutlu dijital evrende yapabilir, coinler ile ya da sanal cüzdan üzerinden Metaverse'in yerel para birimi kripto para ile arsa dahi satın alabilirsiniz.
Hâlâ oluşturulma sürecinde olan ve fiziksel ile dijital alanları birleştirmeyi amaçlayan bu teknoloji özellik Mark Zuckerberg'in konuya yönelik açıklamalarıyla son zamanların ana gündemlerinden biri haline geldi.
Metaverse'in ne olduğu konusunda bir çok kişi net bir düşünceye sahip olmasa da Los Angeles, Bari, Helsinki ve Ankara gibi şehirler turlara açılmış, Samsung, H&M gibi bir çok marka sanal mağazalar açmış ve hatta Karayipler'in Ada ülkesi Barbados gibi devletler büyükelçilikler bile açmak için ilk adımlarını atmaya başlamıştır.
Hayatımızın neredeyse bütün alanlarını kapsayan teknoloji sayesinde kripto para kullanarak yahut sanal bir konsere katılarak bu deneyimin bir parçası olmuş olabilirsiniz.
İnsanın dijital alandan ziyade dijital dünyanın içine girmesine izin veren Metaverse bundan sonraki süreçte daha fazla karşımıza çıkacak ve kesinlikle yaşam biçimimizi değiştirecek bir sanal dünya.